DNA Diet

DNA Diet

Günümüzde bazı genlerin vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksi ile ilişkileri olduğu bilinmektedir.
Son klinik veriler ve bilimsel çalışmalar, bu analizler sonucu önerilen ve uygulanan beslenme planlarının orta ve uzun vadede vücut kitle endeksini azaltıp, glukoz seviyelerinde iyileşme sağladığını göstermiştir.

DNA Diet genetik testi bireye özgü sağlıklı beslenme ve diyet rehberliği sunan kendi alanındaki ilk testlerden biridir. Sağlıklı kilo yönetimine katkıda bulunan obezite riski, alışkanlık yaratan beslenme davranışları, tat tercihleri, karbonhidrat alımı, atıştırma hissi, tatlı isteği gibi kilo yönetiminde rol oynayan beslenme ve yaşam tarzı değişkenleri ilgili genleri analiz eder.

DNA Diet aşağıdaki alanlarda genetik rehberlik yapar:

• Obezite riski ve şişmanlık
• Kolay kilo verme ve alma
• Egzersiz potansiyeli
• Yağ mobilizasyonu
• Yağ emilimi ve metabolizması • Metabolik oranlar
• Karbonhidrat duyarlılığı

DNA Diet Genetik Testi ile Kişiselleştirilmiş Kilo Yönetim Programı

DNA Diet genetik testi; vücut ağırlığı ve vücut kitle indeksi ile ilişkili genleri analiz eder. Bu analiz sonucunda ilgili genlerin kişinin beslenme, diyet ve yaşam şeklini ne yönde etkilediği detaylı olarak değerlendirilir. Böylelikle genel diyet önerilerinin yerine, genetik test sonuçlarına dayanarak kişiselleştirilmiş diyet ve yaşam tarzı önerileri sunulur.

DNA Diet Testiyle Analiz Edilen Biyolojik Alanlar

Aşağıdaki diyet ve yaşam tarzı değişkenleri, kilo yönetiminde oynadıkları rol baz alınarak analiz edilir. Bu analizler bireyin genetik varyasyonuna göre önerilen diyet planına ve bu değişkenlerin bu plana yaptığı katkı değerlendirilerek kişiselleştirilir. Böylelikle kişiselleştirilmiş diyet programı ve yönetim planı hazırlanır.

Obezite Riski: Obezite riski büyük ölçüde genetik olarak belirlenir. Bireyin kalorisi azaltılmış diyetlere karşı verdiği yanıtın yanı sıra kilo verebilme yeteneği ile de ilgili bir göstergedir.

Karbonhidrat: Bazı gen varyantları, yüksek miktarda karbonhidrat alımı söz konusu olduğunda kilo verme direnci ile ilişkilidir.

Doymuş Yağ: Bazı gen varyasyonları, yüksek oranda doymuş yağ alımı durumunda artan obezite riski ve daha yavaş kilo kaybı ile ilişkilendirilmiştir.

Tekli-Doymamış Yağ: Bazı genlerdeki varyantlar, kalorilerinin %13’ünden fazlası tekli- doymamış yağlardan gelen bireylerde daha düşük vücut ağırlığı ile ilişkilendirilmiştir.

Doymamış Yağ: PPARG dahil olmak üzere bazı genlerdeki varyantlar, Omega 3 yağ asitlerinden zengin çoklu doymamış yağ (PUFA) alımı durumunda daha düşük vücut ağırlığı ile ilişkilendirilmiştir.

Egzersiz: Egzersiz, kilo vermenin önemli bir parçasıdır. Ancak bazı bireylerin yağ depolarını harekete geçirmek için daha yoğun egzersiz yapmaları ve daha fazla zaman harcamaları gerekmektedir. Bazı genlerdeki varyantlar vücudun egzersizlere verdiği yanıtları inceler. Bu varyantlar baz alınarak sağlıklı kilo yönetimi sürecinde kilo vermeye katkıda bulunacak kişiselleştirilmiş haftalık egzersiz planı önerileri sunulur.
Tatlı diş-tatlı yeme isteği: “Tatlı diş”e sahip olmak, tatlı yiyecekleri özlemek veya atıştırmak olarak tanımlanabilir ve obezite riskiyle ilişkilendirilmiştir. Bazı genler, bireyin tatlı dişe sahip olma eğilimini belirlemede rol oynar.
Doygunluk ve Atıştırma Hissi: Doygunluk, yemekten sonra dolgunluk hissi olarak tanımlanabilir. Bazı bireyler, doygunluk hissinin çabuk azalması nedeniyle daha sık atıştırma eğilimine sahiptir.
Bioritm: Az uyku, grelin değerlerinde değişiklikler, yemek düzenindeki değişimler ve gündüz/akşam tercihi kilo yönetimi üzerinde olumsuz etki yapabilir.
 

DNA Diet genetik testi aşağıdaki alanlarda bilimselliği kanıtlanmış ve öneme haiz genleri analiz eder:

– Emilim ve metabolizma
– Enerji homeostazı
– Karbonhidrat duyarlılığı
– Yağ metabolizması, obezite ve doygunluk
– Metabolizmanın regülasyonu ve beslenme eğilimi
– Enerji alımının regülasyonu
– Egzersize yanıt
– Bioritm
– Yağ depolama
– Enflamasyon